Onay İhtiyacı Nedir? Kendini Kabul Ettirme Arzusunun Altında Yatanlar
Hayatımda pek çok kez onay ihtiyacıyla karşılaştım. Çocukken annemle olan küçük tartışmalarımızda, her zaman doğruyu söylediğimi ispatlamak için uğraşırdım. Ama bir de okul hayatımda sürekli öğretmenlerden “Aferin” almak için gösterdiğim çaba vardı. Şimdi düşününce, bu onay ihtiyacının çocuklukla sınırlı olmadığını fark ediyorum. Hatta bugünkü iş yaşamımda bile – belki de her birimiz için – onay alma arzusu çok farklı şekillerde kendini gösteriyor. Peki, onay ihtiyacı nedir ve bu duygu hayatımıza nasıl yön verir?
Onay İhtiyacı ve Psikolojik Temelleri
Onay ihtiyacı, aslında bir kişinin dış dünyadan aldığı geri bildirimle kendini değerli hissetme arzusudur. Çocuklukta belki daha belirgin olan bu durum, yetişkinlikte de farklı boyutlarda karşımıza çıkar. Psikolojik açıdan baktığımızda, onay ihtiyacı insanın özsaygısını doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Bunu anlatmak için yakın bir örnek vereyim.
Geçenlerde iş yerimde bir arkadaşım, yaptığı sunumu beğenmediğini söyledi. O an içimde küçük bir gerilim hissettim. Sunumumun içeriği oldukça sağlamdı, fakat arkadaşımın onayını almak o kadar önemliydi ki, o an duygusal olarak kendimi zayıf hissettim. Birçok kişi için bu tür küçük olaylar, onay alma ihtiyacının altını çizer. Geri bildirim almak, duygusal olarak rahatlatıcı olabilir ama bir noktada bağımlılık yaratabilir.
Onay İhtiyacı ve Sosyal Medyanın Rolü
Sosyal medya, günümüzde onay ihtiyacını daha da artıran bir ortam haline gelmiş durumda. Hepimiz, paylaşım yaptıktan sonra gelen beğenileri, yorumları, paylaşımları takip ederiz. İstatistiklere göre, özellikle genç yaşlardaki bireylerin sosyal medyada daha fazla zaman geçirmesi, bu onay ihtiyacını daha da derinleştiriyor. Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, 18-24 yaş arasındaki bireylerin %73’ü, sosyal medya paylaşımlarına aldıkları geri bildirimleri (beğeni, yorum) önemseyerek kendilerini değerlendirdiklerini belirtiyor.
Ben de zaman zaman bir gönderinin altındaki “beğeni” sayısına takılabiliyorum. Gerçekten doğru bir şey yazdığımı düşünsem bile, bir onay almadığımda içimde bir eksiklik hissi doğuyor. Sosyal medyanın etkisi, bu onay ihtiyacını daha belirgin hale getirmiştir.
Onay İhtiyacı ve Ekonomi: İş Hayatındaki Yansımaları
İş hayatında da onay ihtiyacı, bireylerin performansını doğrudan etkileyebilir. Ekonomi okuduğum yıllarda, bir yönetici olarak insanların ne kadar onay almaya ihtiyaç duyduğunu daha iyi kavrayabildim. Ekonomik veriler, insanların motivasyonları üzerine çeşitli çalışmalar yapıldığını gösteriyor. Örneğin, Google’ın yaptığı bir araştırmaya göre, çalışanların %70’i, iş yerindeki en büyük motivasyon kaynağının takdir ve onay olduğunu belirtmiş. Yani sadece maaş ve ikramiyeler değil, aynı zamanda iş arkadaşlarının ve yöneticilerin gösterdiği takdir de oldukça önemli.
Bu durumu kendi iş hayatımdan da gözlemleyebiliyorum. Örneğin, projelerimde patronumdan alacağım bir teşekkür ya da olumlu geri bildirim, moral kaynağım olabiliyor. Hatta bazen patronum bir yazıyı ya da raporu okuduğunda “Çok güzel olmuş, ellerine sağlık” dediğinde, işime olan bağlılığım artıyor. Onay almak, bir anlamda hem kişisel tatmin sağlıyor hem de daha verimli çalışmaya yönlendiriyor.
Onay İhtiyacı ve İlişkilerdeki Yeri
Onay ihtiyacı yalnızca iş hayatında değil, özel ilişkilerde de kendini gösterir. Çocukken annemden aldığım övgülerin ardından, bir adım daha ileri gitmek için çaba harcardım. Bugün de yakın ilişkilerimde, partnerimden ya da yakın arkadaşlarımdan gelen onaylar, bana güven veriyor. Ama bu durum, zaman zaman karşılıklı bağımlılık oluşturabiliyor. Mesela, bir arkadaşım sürekli olarak diğerlerinden onay almak isteyen biri. Bir karar verdiğinde ya da bir fikir sunduğunda, mutlaka onlardan “Bu gerçekten doğru” gibi bir geri dönüş almak zorunda hissediyor.
Yine de, aşırı onay ihtiyacı bazen ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Sürekli onay isteyen birinin çevresindeki insanlar, bu durumdan bıkabilir. İşte burada dengeyi bulmak önemli. Onay almak, insanın psikolojik iyiliği için gereklidir, ancak fazlası bağımlılığa dönüşebilir.
Onay İhtiyacı ile İlgili Sonuçlar
Sonuç olarak, onay ihtiyacı insan doğasının bir parçası. Hepimiz, bir şekilde değerli hissetmek ve çevremizden onay almak istiyoruz. Sosyal medyanın etkisiyle bu ihtiyaç daha fazla görünür hale gelirken, iş hayatında ve kişisel ilişkilerde de önemli bir yer tutuyor. Ancak bu ihtiyaç, dengeli bir şekilde karşılanmalı; aksi takdirde bağımlılığa ve ilişkilerde gerginliğe yol açabilir. Onay almak güzel, ancak kendimizi değerli hissetmek için başkalarına değil, kendi içimize yönelmek de önemli.
Onay ihtiyacı, hepimizin bir şekilde yaşamında yer tutuyor. Bu ihtiyaç zamanla değişebilir, ama insanın kendini tanıması ve içsel bir onay duygusu geliştirmesi, hayatın daha sağlıklı bir şekilde yaşanmasını sağlayabilir. Bu konuda daha dikkatli olmamız, kendi değerimizi başkalarına bağlı kılmamamız gerektiğini hatırlatıyor.